Avrupa’da, Avrupa’ya sığınma başvurusu yapmak

Mahmut Hashemi şanslı olanlardan biri. Kendi, eşi ve iki kızı, bir oğlunun kaderinin belli olması için üç yıl bekledi. Sonunda Yunanistan onun ve ailesinin korunmaya ihtiyacı olduğuna karar vererek sığınma başvurularını kabul etti.

Afgan Hashemi ailesinin o günkü mutluluğunu anlatmaya kelimeler yetmez. Ailenin Yunanistan’da kalmaya niyeti yoktu, yeni statülerini Almanya’nın kapısını açmak için kullandılar. Geçen hafta Çarşamba günü, uçakları Berlin’e iniş yaptı.

Avrupa’da pek çok göçmen yıllar süren bürokratik işlemlerden sonra sığınmacı olarak kabul ediliyor. Bu yılın ilk 11 ayında Almanya Göç ve Mülteciler İdaresi’nin rakamlarına göre; ülkeye Yunanistan’da koruma altında olan 30 bin göçmen iltica başvurusunda bulundu. Almanya bu 30 bin kişinin hepsinin durumunu ayrı ayrı inceliyor. Avrupa Birliği kanununa göre; Avrupa Birliği göçmenlerin ilk vardığı ülkedeki sığınma başvurularından sorumlular. 

90 GÜN BULUNABİLİYORLAR

AB’de sığınmacı başvurusu kabul edilen kişiler, Schengen ülkelerinde vizesiz 90 gün boyunca bulunabiliyor. 90 günün sonunda kişinin Avrupa’da ilk adım attığı ülkeye geri gönderiliyor. Almanya’da bir yerel mahkeme ise geçen aylarda verdiği bir kararda bu süreyi aşan mültecilerin Yunanistan’a geri gönderilemeyeceğine karar verdi. Mahkeme Yunanistan’da sığınmacıların, barınma ve bakımlarının yeterli seviyede olmadığına hükmetti.

Mahmut Hashemi 1990’ların sonunda, Taliban rejiminin saldırılarında tek bacağını kaybetmişti. Bir saat ustası olan Hashemi, protez bacağı ile ailesini geçindirmek için aşçılık ve boyacılık yaptı. 36 yaşındaki Mahmut Hashemi, “Aileme bakmak zorundayım” diyor. Yunanistan’da bir iş bulamamış, bir yardım kuruluşu kaldığı dairenin kirasını ödemiş.

KARTON TOPLADI

Çocuklarının doktor olmasını istiyor. Yunanistan’da karton toplayıcılığı yapmış fakat bacakları çok fazla dayanmadığı için işi bırakmış. Pek çok insanın Yunanistan’ı terk edip, İsveç, İspanya, İsviçre ve Almanya’ya gittiğini söylerken, “Kimse burada (Yunanistan) kalmak istemiyor” demekte.

Eliamep isimli düşünce kuruluşundan Angeliki Dimitriadi, “Yunanistan birine sığınma hakkı verdiği zaman devletin onunla işi bitiyor. Artık tek başınızasınız” diyor. Sığınmacı statüsünde devletten alınan yardımlar ciddi şekilde azalıyor.

Yunanistan’dan Almanya’ya yapılan sığınmacı başvurularının artmasının bir diğer sebebi ise pandemi dolayısıyla Yunanistan’ın kendi sığınmacı başvurularını uzun süre askıya alması. Bu başvuruların olumlu sonuçlanmasıyla bu ülkeden Almanya’ya yapılan başvurular da patladı.

Yunanistan hükümetine göre geçen yıl 105 bin iltica dosyası karara bağlandı. Ülkede 100 bin insan mülteci statüsünde yaşıyor. Almanya da Yunanistan’dan gelen başvurulara artık tepkili. Ekim sonu itibarıyla Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer Yunanistan’daki göçmenlerin Almanya’ya girişini sınırlandırabileceklerini söyledi. Seehofer’in yasal olarak bunu nasıl yapabileceği bilinmiyor.

HEM YARDIM TEKLİFİ HEM TASARRUF İSTEĞİ

Almanya geçen aylarda Yunanistan hükümetine göçmenlerin daha iyi şekilde bakılması için 50 milyon euroluk bir teklif yapmıştı. Yunanistan Göç Bakanlığı Almanya’nın teklifi üzerine ne düşünüldüğü konusunda resmi bir açıklamada bulunmadı. Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarachi ülkesinin ekonomik sorunlarına bağlı tasarruf tedbirlerini anlatırken, “Almanya gibi ülkeler Atina’dan sosyal harcamaları kesmesini istiyor. Bu ülkede Yunanlara bedava ev verilmediği gibi Almanlara da ev verilmiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Eliamep isimli düşünce kuruluşundan Angeliki Dimitriadi, “Mesele Yunanistan’ın kaç mülteci alabileceği değil. Avrupa Birliği’nin ne kadar mülteci kabul etmesi sorunu” değerlendirmesinde bulundu.

Almanya’da Yeşiller Partisi, Yunanistan’dan sığınma başvurularının olumlu şekilde değerlendirilmesini istiyor. Başbakan Olaf Scholz’ün partisi SDP ile aynı fikirde değil. Partinin içişleri uzmanlarından Lars Castelucci, “Avrupa’dan koruma statüsü alan biri farklı bir Avrupa ülkesine iltica başvurusu yapmamalı” diye konuştu.

*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü Die Welt’te, Manuel Bewarder ve Carolina Drüten imzası ile yayımlanan ‘Asylum in Greece – free ticket to Germany’ makaleden alınmıştır.

Kaynak: Web Özel