Haber

Avustralya’nın Trump’ı ile tanışın: Aşısız bir milyarder…

Avustralya tarihindeki en pahalı seçim kampanyalarından birinin arkasındaki adam kendisine kulağa çok enteresan gelen bir görev edinmiş: Avustralya siyasetini ne pahasına olursa olsun bozmak. Bu yönde hamleler yapmayı kafasına koyan Clive Palmer, 21 Mart’ta The Australia’ya konuşmuş ve şunları söylemişti:

“Saat 2’de kalkarım ve günün ilk saatini reklamlar ve diğer şeyler gibi Liberal Parti’ye veya İşçi Partisi’ne yapabileceğim tüm kötü şeyleri düşünerek geçiriyorum.”

Günde en az bir kez kendini Google’da aradığını söyleyen Palmer, pek çok uzman tarafından hatta halkın da ciddi bir kesimi tarafından ABD Eski Başkanı Donald Trump’ın farklı bir versiyonu olarak tanımlanıyor. Kendisi ayrıca Birleşik Avustralya Partisi’nin (UAP) kurucularından biri…

İKİLİ ARASINDAKİ BENZERLİK…

Pandemi sürecindeki hareketleriyle de dikkat çeken ve aşı olmadığını, olmayacağını dile getiren Palmer, Avustralya’nın en zengin yedinci insanı. Trump’la olan benzerlikleri arasında zengin olması da yer alıyor elbette ancak olay sadece bundan ibaret değil. Palmer, pek çok analiste göre iki başlı gitmesi beklenen seçim yarışında kaderi belirleyebilir.

Scott Morrison bugün 21 Mayıs tarihini açıkladı. Son rakamlara göre, iktidardaki Scott Morrison’un liderlik ettiği merkez sağ Liberal-Ulusal koalisyonu, Anthony Albanese liderliğindeki solcu İşçi Partisi’nin biraz gerisinde. Ancak 68 yaşındaki Palmer’ın tüm bunları değiştirebilecek bir joker görevi görebileceği düşünülüyor.

REKLAMLARA GİDİYOR…

Fazlasıyla açık sözlü milyarder iş insanının yaklaşık 13 milyar Avustralya doları (yaklaşık 142 milyar TL) değerinde olduğu söyleniyor. Kendi seçim kampanyası için 70 milyon yaklaşık Avustralya doları harcıyor. Bu rakam 2019’da yine kendisinin kırdığı 80 milyonluk rekorun şimdilik biraz gerisinde kalıyor.

Clive Palmer’ın seçim sloganı “Önce Avustralya.” Fotoğraf: Shutterstock

Harcamalarının çok çok büyük çoğunluğu ülke genelindeki reklamlara gidiyor. Daha büyük partilerden şimdilik açık bir destek bulabilmiş değil ancak ülkede çok kritik bir kitleye hitap ediyor. ABD’deki Trump destekçilerine benzer bir profil çizen Palmer destekçilerinin konuşma özgürlüğü, aşı zorunlulukları, ekonomi ve savunma hakkındaki korkularına hitap eden bir kampanya yürütüyor.

Avustralya’da faiz ve dış borcun yükselmesi üzerine “Ulusun bütünlüğünü korumalıyız” dedi ve yaşanan sürecin Avustralya’nın sosyal dokusuna yönelik “büyük bir saldırı” olduğu konusunda uyarılarda bulundu:

“Avustralya, evlerimizi kurtarmak, ülkemizi ve ekonomimizi kurtarmak, özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı korumak için şimdi harekete geçmeli. Harika bir yeniden başlangıç geliyor.”

Uzmanlar Palmer seçilmese bile abartılı kampanyasının ciddi muhalefet adaylarının görünürlüğüne darbe vurduğunu dile getiriyor. Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Andrew Hughes, ABC’nin ulusal amiral gemisi güncel olaylar programı 7.30’a verdiği demeçte, “İşçi Partisi için durum çok zor. Clive Palmer ile rekabet ederken medya pazarında, televizyon ağlarında, radyo ağlarında, gazete ağlarında ve hatta çevrimiçi ağlarda nasıl yer edinirsiniz?” ifadelerini kullanıyor.

Palmer, 2013’te, o zamanlar Palmer Birleşik Partisi olarak adlandırılan grubun başka üç üyesiyle birlikte parlamentoya seçildi. Alt mecliste bir sandalye kazanırken, diğer üç üye ise Senato’da kendilerine yer buldu ve parti böylece parlamentonun üst meclisinde ortak bir güç dengesine sahip oldu.

SİYASİNİ KARİYERİNİ DİRİLTMEK İÇİN…

Söz konusu üç isim de daha sonra partiden ayrıldı. Palmer 2016’da yeniden aday olmadı, ancak kendisi ve partisi 2019’da sahneye geri döndüğünde tek bir sandalye dahi kazanamadı. Palmer, siyasi kariyerini diriltmeye hevesli; İşçi Partisi ve Liberal-Ulusal Parti koalisyonunun seçim beklentilerini düşürmeye de kararlı. İki bloğa da güvenmediğini ve Bay Trump gibi yenilgiyi kabul etmediğini söylüyor…

Yakın zaman önce Covid’e yakalandı ve ölmek üzereyken “Trump’ın da tercih ettiği bir deneysel ilaç karışımı” tarafından kurtarıldığını öne sürdü.

Batı Avustralya Başbakanı Mark McGowan, kendisini “devlet düşmanı” olarak tanımlıyor. İkili şu anda birbirlerine hakaret davası açmış durumda.

*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı The Telegraph’ta “Meet Australia’s answer to Donald Trump, the unvaccinated billionaire hoping to stop Labor from winning” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.

Kaynak: Web Özel

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu