Rusya-Ukrayna krizinde Rasputitsa detayı

21. yüzyılda bile savaş durumları hava durumuna bağlı olarak yön değiştirebiliyor. Hava durumu Rusya-Ukrayna krizinde de önemli bir faktör olabilir. Bu nedenle Ukrayna tarafında da Rusya tarafında da “Rasputitsa erken mi geldi?” soruları ağızdan ağıza yayılıyor.

Rasputitsa Rusça bir kelime. İlkbahar ve sonbahar dönemlerinde eriyen karlar ve yağmurlar sonucu asfaltsız çamurlu yollara “rasputitsa” adı veriliyor. Habertürk’ün CNN International’dan aktardığı habere göre, askeri analistler hava durumu şartlarının Rusya’nın Ukrayna’yı olası işgalini etkileyip etkilemeyeceğini tartışıyor.

Kremlin herhangi bir işgal durumunu ısrarla reddete de 100 binden fazla askerin Ukrayna sınırında konuşlandırıldığı ve ağır silahların da bölgede kullanıldığı belirtiliyor.

Avrupa Komisyonu ve Avrupa Uzay Ajansı tarafından yönetilen yeryüzü inceleme programı olan Copernicus verilerine göre, Doğu Avrupa özellikle son dönemlerin en sıcak Ocak ayını yaşıyor. Ukrayna’da da aynı şekilde son 30 yılda 1 ile 3 derece arasında sıcaklıklarda artış kaydediliyor. Aynı zamanda Ocak ayında Ukrayna’nın daha nemli bir havaya sahip olduğu bunun da daha az don daha fazla çamur anlamına geldiği belirtildi.

ABD yönetimine göre sıcaklıkların düşmesi olası işgal konusunda Rusya’nın daha işine gelen bir durum. ABD Başkanı Joe Biden de geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada “Putin sınırı geçebilmek için biraz daha zeminin buz tutmasını beklemek zorunda kalacak” ifadelerini kullanmıştı. ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley de brifing sırasında Ukrayna’da zeminin donmasının sınır geçişi ve tekerlekli araçların manevrası açısından en uygun koşulu sağladığını belirtmişti.

“OLASI İŞGAL”

İşte bu nedenlerden dolayı ABD, Putin’in olası işgal planını Mart ayına kadar geçirmeyi umduğunu tahmin ediyor.

Ancak RAND Corporation araştırmasıcısı Dara Massicot’a göre toprağın donması Ruslar için iyi bir koşul olsa da ABD’nin tahmininin aksine belirleyici bir etken değil. Massicot’a göre, karadaki araçlar bu durumdan etkilense de güdümlü füze ve hava operasyonları bu durumdan etkilenmiyor.

Analistler de Kremlin’in göz önünde bulundurduğu tek faktörün hava durumu olmadığını, Rusya’nın ABD ve NATO’ya ilettiği talepler, müzakerelerden çıkacak sonuçların asıl faktör olacağını vurguluyor. Son kararın ise tamamen Putin’e bağlı olduğu bir kez daha belirtiliyor.

Kaynak: Diğer