Haber

Bosna-Hersek’te seçmen ‘Değişim’ dedi! ‘Boşnaklar da Sırplar da…’

Bosna-Hersek’te Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesini belirleyen seçimden resmi olmayan sonuçlara göre Denis Becirovic, yüzde 49’luk oy oranıyla zaferle ayrıldı. Demokratik Eylem Partisi’nin (SDA) Lideri Bakir İzzetbegoviç ise yüzde 46’da kalırken ülke tarihinde ilk kez bu görev Sosyal Demokrat Parti’den (SDP) bir adaya geçmiş oldu. Aliya İzzetbegoviç’in de partisi olan SDA, ülkedeki 11 siyasi partinin bir araya geldiği bir muhalefet bloğu tarafından geçildi. Becirovic, “Zafer sarhoşluğunun zamanı değil. Bosna Hersek’te ihtiyaç sahibi çok sayıda insan var” ifadelerini kullandı.

Seçim sonucunu kabul ettiğini ifade eden Bakir İzzetbegoviç ise “SDA hala Bosna Hersek’in en güçlü partisi. SDA hem 4 yıl önce hem 8 yıl önce yapılan seçimlerden daha çok oy aldı. Mesele 30-35 bin oy alan 11 partinin oylarını birleştirmiş olması” yorumunu yaptı.

DEĞİŞİM SADECE BOŞNAKLARDA YAŞANMADI

Bunun yanı sıra değişim sadece Boşnak üyede yaşanmadı. Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi Denis Becirovic olurken Sırp üyesi Milorad Dodik de koltuğunu Zeljka Cvijanovic’e devretti. Hırvat üye Zeljko Komsic ise görevine devam edecek. Peki bu sonuçlar Bosna-Hersek’te neyi değiştirir? Ortaya çıkan durum, Türkiye ve bölge açısından ne anlama geliyor?

Sosyal antropoloji alanında çalışan ve özellikle Balkanlar ile Doğu Avrupa sosyolojisi üzerine araştırmalar yapan Dr. Öğr. Üyesi Özgür Dirim Özkan ise sonuç için “Şaşırtıcı bir sonuç değil. Hatta muhalefet cephesi kazanamasaydı çok şaşırtıcı bir durum olurdu. Bunun sinyalleri iki yıl önceki yerel seçimlerde ortaya çıkmıştı. SDA, Saraybosna’yı SDP’ye kaybetmişti” diyor.

ANKASAM Avrasya Uzmanı Sibel Mazrek ise şu tespiti yapıyor:

“Seçim sonuçları genel anlamıyla, ülkedeki Boşnak, Hırvat ve Sırpların bir değişim arzusunda olduklarını göstermekte. Burada özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından daha da derinleşmeye başlayan ekonomik krizin de önemli bir etkisinin olduğunu düşünüyorum.”

‘DODIK’TEN NE KADAR FARKLI OLACAĞI MERAK KONUSU’

Bunun yanında Balkanlar’da 2021 sonbaharından beri süren ve zaman zaman alevlenen sorunların nasıl ele alınacağı da önemli bir konu. Zira Dayton Anlaşması ülke siyasetini kırılgan bir yapıya sokuyor. Mazrek, “Hatırlanacağı üzere eski Sırp üye Dodik’in politikaları ülkedeki siyasi krizin derinleşmesine neden oluyordu. Haliyle yeni üye Cvijanovic’e baktığımızda Dodik’ten ne kadar farklı bir politika benimseyeceği çok önemli” diyor ve ekliyor:

“Cvijanovic’in Dodik’in ayrılıkçı politikalarını devam ettirmesi siyasi istikrar bakımından ülkeyi olumsuz bir sürece iter. Burada Cvijanovic’in Sırbistan ve Rusya’yla yürüteceği ilişkiler de çok kritik bir rol oynayacak.”

2010’dan beri yılın büyük bölümünde Saraybosna’da yaşayan Dr. Öğr. Üyesi Özkan, “Dodik’in yerine gelen Cvijanovic de Dodik’ten farklı değil. Dodik biraz daha Rus taraftarıydı. Cvijanovic ise biraz daha AB taraftarı olabilir” diyor.

Ancak tüm bunların ışığında ülkede ve hatta bölgede temel sorunun aslında ekonomik problemler olduğu ve bölgenin gençlere istihdam sağlayacak kadar cazip olamaması gibi durumların etkisini gösterdiği öne sürülüyor. Mazrek buna ilişkin “Balkanlarda farklı ihtilafların yaşanması, bir türlü çözülemeyen kronik sorunlar bölgenin diğer ülkelere göre ekonomik olarak zayıflamasına neden oluyor” tespitinde bulunuyor ve şöyle ekliyor:

“Siyasi bir istikrar olmaması, yerli ve yabancı yatırımcılarda güven kaybına sebebiyet veriyor ve bu da ekonomik gelişimi olumsuz etkiliyor. Bu yüzden Balkanlardan Avrupa’ya yoğun bir beyin göçünün olduğunu ve bunun hızlı bir şekilde devam ettiğini görüyoruz.”

‘BOSNA’DA YÜZDE 50, BULGARİSTAN’DA YÜZDE 38…’

Mazrek ayrıca katılım oranlarına da vurgu yapıyor ve “Bölgedeki vatandaşların Balkanlara yönelik umutlu olduğunu söylemek çok güç” ifadelerini kullanıyor. Bunu destekler nitelikte Bosna-Hersek’te seçimlere katılım oranının yüzde 50’de, Bulgaristan’da ise yüzde 38’de kaldığına dikkat çeken Mazrek, “Vatandaşların hükümetlere yönelik büyük bir güven kaybı yaşadıkları söylenebilir” diyor.

Dr. Öğr. Üyesi Özkan ise “Bosna-Hersek 25 senedir savaşın yaralarını sarmaya çalışan bir ülke. İnsanlar Sırpların da Hırvatların da Boşnakların da vurguladıkları milliyetçi söylemlerden çok yoruldu” sözleriyle değişim isteğinin sandığa yansımasının altını çiziyor.

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu